DİKKAT ! YENİ SİTEMİZE TAŞINDIK , KAYAN YAZI ÜZERİNE TIKLAYIN ! ...
<$Blo28 Ocak 2008 Pazartesi
<$Blo






HASTA BİLGİLENDİRME & ONAY FORMU :

Uluslararası kanunların çoğu, hasta izni olmadan kendisine yapılacak tüm girişimleri vücudu yaralamak olarak değerlendirmektedir.Hastanın kişisel kararını verme hakkı burada temeldir.Bu nedenle ameliyat öncesi gerek cerrahi gerekse anesteziye ait bu onay formu imza karşılığı mutlaka alınmalıdır.Cerrahi bilgilendirmeyle beraber ( bunu cerrahi dal yapar ) anestezi adına ilgili anestezistle, ameliyat öncesi günlerde yapılan bir vizitle konuşularak sözlü ve yazılı hasta izni alınır.Operatif girişimlerden önce hastayla yapılan konuşma ile olası komplikasyon ve sorunlara karşı uyarıcı olmak esastır.böylelikle hasta,çeşitli olasılıklar hakkında gereğince bilgilendirilmiş olur.Olaya objektif olarak bakıldığında uygulamacının hiçbir zaman başarı hususunda garanti vermemesi ve olası sorunları dile getirmesi gereklidir.bu işlemin riskini hasta taşımalıdır.Özellikli bir durum varsa,anestezi riskinin artması konusunda hasta bilgi sahibi olmalıdır.Ancak acil durumlarda uygulanacak anestezi girişimi için açıklama yapılamayabilir.tüm bunlar hastaya bir broşür olarak sunulabilir.
Kısaca,anestezist yapılacak operayona göre belirlenen anestezi tekniğini,yapacağı girişimleri anlatarak,hastayı aydınlatır.Beklenti ve korkularını gidermeye çalışır (premedikasyon). Sonuçta karşılıklı olarak onay formu doldurulup dosyaya eklenir.Anestezinin uygulandığı sırada ,uygulanan ilaçlar ve girişimsel işler anestezi takip fişi olarak, bir form halinde dosyada tutulmalıdır.
Eğer hasta imza atamayacak durumdaysa ,sözlü onayına tanık olan bir kişi ile belge hazırlanır.Yaşı küçük olan çocuklar,akli dengesi yerinde olmayan hastalar,bilinci kapalı olan hastalar için varsa anne ve babası veya eşi, sonra da diğer aile yakınlarından vasi eşliğinde onayı ( imza karşılığı ) alınacaktır.

Hekimler ve hastalar bir hizmet anlaşması ilişkisi içindedir.Garanti edilen amaç ( sağlığın tekrar yerine kazandırılması ) değildir,sadece tıbbi hizmetin türü kararlaştırılmaktadır.Sonuçta hekim kendi vicdanına karşı belirlenmiş yasal kurallarla sorumludur.
Genel kabul görmüş bilimsel verilere ve kurallara karşı bir davranış / uygulama “tıbbi sanat hatası” olarak tanımlanmaktadır. Meydana gelen zarar / hasar ile “tıbbi sanat hatası” arasında uygun bir bağlantı kurulabilmelidir. Yasal mahkeme usulünde bunu,davacı olacak hasta kanıtlama zorundadır.Eğer tıbbi sanat hatasının yapıldığı hakkında büyük bir olasılık söz konusuysa ,o zaman kanıtlama yükümlülüğü,hakkında dava açılan hekime aittir.
Bu nedenle hasta doktor arasında imza altına alınan protokoller önem kazanmaktadır. Genel olarak,ameliyat öncesi hastaya ait ön muayene , hastaya premedikasyonun uygulaması , hastanın bilgilendirilmesi,anestezi yönteminin seçilmesi ,anestezinin uygulanması ve beklenmeyen bir durum karşısında tedavi ve idamesi anestezi doktorunun elindedir.
Ameliyata ait zamanlaması dahil niçin yapıldığına dair girişim endikasyonu ise cerrah tarafından belirlenir ve protokole işlenir.












YASAL SORUMLULUKLAR ( Hukuk bilgisidir ** )

Hekimlerin yasalar karşısındaki sorumlulukları 4 grupta toplanır:

* Cezai sorumluluk (adli yargı-ceza davası)
* Hukuki sorumluluk (adli yargı-hukuk davası)
* İdari sorumluluk (kurum içi soruşturma)
* Mesleki sorumluluk (Tabip odası onur kurulu)

Hekimler mesleki uygulamalarından dolayı yasalar karşısında sorumludur. Bu genel kural nedeni ile bir hekimin, sadece uzmanlığı ile ilgili olarak tıpta benimsenmiş ve kabul edilmiş klasik bilgileri bilmek ve uymak zorunda olması yeterli değildir, aynı zamanda temel hukuk bilgilerine de sahip olması gereklidir. Yasalar olduğu sürece sorumluluk da olacağına göre, en akılcı yol, sorumluluk yaratan hukuk kurallarını iyi bilmek ve gereğini yapmaktır. Ülkemizde hekimlerin yasal sorumluluklarını düzenleyen herhangi bir özel yasa veya tüzük yoktur. Hekimlerin, mesleki uygulamalarındaki yasal sorumlulukları çeşitli yasa, tüzük ve yönetmeliklerle ortaya konmuştur. 1219 sayılı "Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun" halen temel yasa durumundadır.
Hekim ister insan kaynaklı olsun, ister cihaz ve teknolojik kaynaklı olsun, herhangi bir hata sonucu, hastaya zarar vermişse kusurlu sayılır. Kusur ise sorumluluk getirir.Ceza hukuku "kusursuz suç olamayacağını, bağışlanabilir kusurun söz konusu olmadığını" belirtir. Kısaca kusur yoksa sorumlulukta yoktur.
Sorumluluk, uyulması gerekli hukuk (davranış) kurallarına aykırı düşmenin hesabını verme durumudur. Kusur ise olması gereken davranışta gösterilen irade eksikliğidir. Bu genel tanımları biraz daha açarsak; hasta ile hekim arasında doğal bir sözleşme vardır.Bu sözleşme "vekalet sözleşmesi" olup burada hekim, tıp ilkeleri ve kurallarına göre gereken tedaviyi yapma sözü vermiştir.Hastayı tamamen iyileştirme, kesin sonuç alma sözü vermiş sayılmaz. Bu nokta çok önemlidir.Bunun tek istisnası hekimle hasta arasında "eser sözleşmesi" olan estetik ameliyatlar ve protez (silikon, porselen diş gibi) kozmetik amaçlı uygulamalardır. Hekim tarafından yapılan tedavi veya ameliyat gibi tıbbi girişimler beklenen sonucu vermemiş olsa bile, tıp bilimi kurallarına uygun olarak yapılmışsa hekime kusur yüklenemez. Tanı hatasından dolayı da hekim sadece iki durumda sorumlu tutulur.Eksik araştırma (yetersiz öykü alma) ve yanlış değerlendirme (B.Tomografi , grafi veya benzeri tetkikte önemli bir patolojiyi gözden kaçırma)


Hekimlik uygulamalarında kusur çeşitleri şunlardır.

Dikkatsizlik: Bir tıbbi girişim sırasında yapılmaması gerekeni yapmaktır.Örneğin Allerjik olduğu bilinen ilacı kullanma,laparoskopide basıç kontrolü olmaksızın batına gaz verme, kan gurubunu kontrol etmeden transfüzyon yapmak gibi.

Tedbirsizlik: Önlenebilir bir tehlikeyi önlemede yetersiz kalmak, geç kalmak, unutmak olarak tanımlanır. Örneğin kanama beklenen hastada kan sağlamadan ameliyata girmek,kirli bir batına dren koymayı unutmak.

Meslekte acemilik-yetersizlik: Meslek ve sanatın esaslarını ve optimal klasik bilgilerini bilmemek, temel beceriden yoksun olmak. Örneğin, fıtık ameliyatında kasık damarı yaralamak gibi..

Özen eksikliği: Dikkatsizlik ve tedbirsizlik dışında evrensel tıp değerlerini uygulamamak. Örneğin, kanamalı, hipovolemik şoka eğilimli hastayı bekletmek, yakın izlem gerektiren hastayı gerekli zaman aralıklarında görmemek, eksik araştırma sonucu tanı hatasına neden olmak.

Emir ve yönetmeliklere uymamak: Kanun, tüzük ve yönetmelikler ile yetkili idari ve mülki amirin verdiği emirlere uymamak. Örneğin acil hastaya bakmamak, bilimsel tedavi dışındaki bir tedaviyi uygulamak (şarlatanlık), işkenceye göz yummak veya yardım etmek, icap nöbete çağrıldığında gelmemek gibi.

Tüm bu kusurlar "taksirli suç" kapsamına girer. TAKSİRLİ SUÇ :
Kişi eyleminden doğacak sonucu bilmekte, bu sonucu istememekte, ancak gerekli önlemleri almamakta veya yetersiz kalmaktadır.
KASITLI SUÇ : Kişi eyleminin sonuçlarını bilmekte buna rağmen bilerek ve planlayarak eylemini uygulamaktadır.Örneğin, ötanazi.

Hekimlikte taksirli suçlar hatalı hekimlik uygulaması olarak karşımıza çıkar. Buna hekimliğin kötü uygulaması veya yaygın deyişle MALPRAKTİS denir.
Yeni TCK’da taksirli suçlar kapsamında tedbirsizlik, ve özen eksikliği malpraktis olarak nitelendirilir.

KOMPLİKASYON : İzin verilen risk olarak tanımlanır. Her tibbi girişimin kabul edilebilir sapma ve riskleri vardır.Bunlara komplikasyon denir ve kusur sayılmazlar.Örneğin ; köprüçük kemiği altı toplar damara kateter takılırken akciğerin hasar görmesi, acilde uygun gurup kan transfüzyonundan sonra altgrup uyuşmazlığıyla hastada böbrek yetmezliği gelişmesi, yanık yara bakımında uygun tedaviye rağmen kontraktür - nedbe dokusunun- gelişmesi.

Eğer komplikasyon

1) Zamanında farkedilmezse,
2) Farkedilmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa,
3) Farkedilip önlem alınmasına rağmen yerleşmiş standart tıbbi girişimde bulunulmazsa, malpraktis söz konusu olacaktır..

*** kaynak / 2007 / Türk Tabipler Birliği ***

Etiketler:

<$I180 Yorum>

<$BloYorum Gönder

<$BloKaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<$Blo
Fotoğrafım
Ad:
Konum: Türkiye

1985 İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ MEZUNUYUM. 1991 YILINDAN BERİ ANESTEZİ VE REANİMASYON ALANINDA ÇALIŞMAKTAYIM. EVLİ 1 ÇOCUK BABASIYIM.Konu ile ilgili benzer daha kapsamlı web sayfam : http://www.anesteziwebline.com ' dur !

<$I18NPrÖnceki Kayıtlar